11 Ağustos 2013 Pazar

Fringe'e dair hatrımda kalan 8 şey.


Bu aralar epey epey özlediğim bir dizi Fringe. Anneannemin bi lafı vardır hasremek diye çok özlemek anlamında.Aynen öyle Fringe'e hasredim feci halde.Hafızamı yoklayıp nostalji yapayım dedim ve aşağıdaki subjektif liste ortaya çıktı.
8)Eveeet,en baştan almış olacağım belki ama introlara değinmezsem rahat etmem kesinlikle.Çoğu kişiye göre dexter’in açılışı gelmiş geçmiş en iyi açılış olsa da benim şahsi favorim Fringe.Gerek 1985 versiyonunda in vitro fertilization,personal computing,laser surgery e,gerekse 2036 versiyonunda individuality,joy,freedom gibi kavramlara atıfta bulunulması hem manidar hem de çok şıktı.Bir sürü de versiyon var örnekleri çoğaltmak mümkün yani.Toplamı da 11 taneymiş sanırım buradan izlenebilir hepsi:

 
7)Asterix,astro,astral, astroid,aspirin…ASTRID.Walter’ı,dengesiz karakterine,unutkanlığına,tuhaf alışkanlıklarına rağmen ustalıkla asiste eden Astrid şüphesiz çok sevimli bir yan karakterdi. Üstelik Walter’ın laboratuvardaki sağ kolu Astrid ile olan ilişkisi Amerikan televizyonlarında çok da sık rastlamadığımız bir naiflik dozundaydı da.Walter onun ismini sık sık yanlış söylese de aralarındaki dostluk benim fringe’e dair en sevdiğim şeyler arasında.


6) Paralel evren  konusu ne zaman Fringe’e dahil oldu işte o zaman dizi level atladı.Karakterlerin diğer evrendeki alternatiflerini hele hele shapeshifter kurbanı Charlie’yi yeniden  görmek bulunmaz nimetti benim için doğrusu.Başlarda Folivia’ya zerre sempati duymasam da bizim evrenin Lincoln Lee’si ile eriştiği mutlu sona en az Peter-Olivia mutlu sonu kadar sevindim işin gerçeği.En garip karakterse Astrid’in alternatif versiyonuydu bence.Tamam Nina’lar da alakasızdı ama alternatif Astrid bir ayrı tuhaftı,hiç de sevemedim.
 

5)Senaristler September için her daim sempatik bir imaj çizdiğinden,observerların aslında istilacı zihniyette oldukları ortaya çıktığında epey şaşırmıştım açıkcası.Benim için Fringe’in sürprizi observerların kötü adam olarak öne sürülmesi oldu.
 
4)3. sezonun 9. bölümü gerçek Olivia’nın geri döndüğündeki adaptasyon sorununa ve Peter’ın efsanevi geri zekalılığını bir türlü affedemeyişi üzerine odaklanmıştı.Bölümün kilit noktası ise sevdiği kızı hayata döndürmek için kurbanlarının organlarını kıza nakleden suçluyla konuşan Olivia’nın Peter ile yaptığı şu konuşma idi:


Peter o aralar boğazlansa yeriydi zaten.salak.
Ama bölümün vuruculuğu benim için tepetaklak olan Peter-Olivia ilişkisinde değil,kukla düzeneğine bağlı kızın bale sahnesinde idi.Televizyon tarihinin en estetik olaylarındandı,sadece bunun  için bile fringe izlemeye değerdi bence:

 
3)İzlediğim andan itibaren favori bölümüm 2.sezon 18. bölüm yani white tulip idi.Beyaz laleyi affedildiğine dair Tanrıdan alacağı bir işaret kabul eden Walter,zaman yolculuğu yapabilen bilim adamından kendisine beyaz lale yollamasını rica etmişti.Final bölümünde de aynı kartın Peter’a gelmesi dizinin en duygusal anlarından biriydi.Aynı zamanda dizi boyunca umudun simgesi olagelmiş beyaz lalenin finalde de unutulmaması çok hoştu.


2) September öldüğünde Walter’ın çocuğun elinden tutup kapıdan geçtiği sahne,Fringe finaline damgasını vurdu kuşkusuz.Kanımca bu Walter’ın ödemesi gereken bir bedeldi ama üzülmeden edemedim elbette.Halüsinasyonlarına dahi hayran olduğum Walter için de mutlu bir son olsun isterdim ama olmadı maalesef.

 
1)Ne Peter-olivia ilişkisi ne alternatif evren ne de diğer bilimsel zımbırtılar.Fringe’in belkemiği Peter ve Walter’ın bir türlü rayına oturamayan baba-oğul ilişkisi idi.Hal böyle olunca Peter’ın Walter’a baba diye hitap ettiği anlar hep büyük bir nimet oldu,senaristler de finalde  şu sahne ile konuya son noktayı rahatlatıcı ama bir o kadar buruk bir şekilde koydular.

Tabi Fringe deyince,Cortexiphan deneyleri,David Robert Jones, Massive Dynamic,William Bell,Windmark,Peter’ın evrenden silinmesi gibi mevzular da akla ilk gelenlerden ama bu liste tamamiyle subjektif başta da belirttiğim gibi.

Şunu da düşünmeden edemiyorum,ilk sezonda Nina Sharp Ajan Broyles’u niye öpmüştü,açıkladılar da ben mi kaçırdım acaba.Zaman sıfırlama ve başka mantık hatalarını takmadım da bu içime dert oldu niyeyse.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder